GÜNCEL HABERLER
YAZARLAR
AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ KÜLÜNK, ÇORLU’DA …
Çorlu İlim Yayma Cemiyeti Tarafından düzenlenen ´´15 Temmuz ve Milli İrade´´ konulu konferansa katılan Külünk, 15 Temmuz gecesi yaşananlar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
27 Ocak 2017 17:42 | Trakya Güncel
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, ''15 Temmuz bir hükumet darbesi modeli değildir, 15 Temmuz doğrudan bir devlet darbesidir. Devlet darbesiyle hükumet darbesi farklıdır, hükumet darbesi, mevcut hükumeti alıp yerine yenisini getirmektir, ama bu doğrudan devleti çökertmek üzere yapılmış bir kalkışmadır'' dedi.
Çorlu İlim Yayma Cemiyeti Tarafından düzenlenen ''15 Temmuz ve Milli İrade'' konulu konferansa katılan Külünk, 15 Temmuz gecesi yaşananlar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Geriye dönüp bakıldığında, 15 Temmuz'un şimdi çok daha iyi anlaşıldığını ifade eden Külünk, çünkü şuanda, şüphelilerin elde olduğunu ve polis ile yargının tahkikatlarını yürüttüğünü söyledi.
Gizli tanıkları ve sanıkların itiraflarda bulunduğunu bu ifadelerde ve ele geçen delillerde Türkiye'nin 15 Temmuz akşamı nasıl bir uçurumdan döndüğünü herkesin çok daha iyi gördüğpünü belirten Külünk, ''Devletin içine sızdırılmış, devleti teslim almak üzere örgütlenmiş küresel güçlerin kontrolünde, legal görünümlü ancak illegal, dini görünümlü ama dini tasviye etmek üzere kurgulanmış bir yapının elinden Türkiye'yi, devleti, bağımsızlığı, vatanı, bayrağı, ezanı ve ümmeti nasıl bu kirli kalkışmanın elinden aldığını geriye dönüp baktığımızda şimdi çok daha iyi görüyoruz'' şeklinde konuştu.
Külünk, bir yargı mensubunun Pensilvanya'dan talimatla yargıyı nasıl dizayn ettiğinin 15 Temmuz sonrası daha iyi görüldüğünü ifade ederken, yargıtayda verilmesi gereken kararların Pensilvanya'ya dosyalar götürülerek nasıl verildiği, devletin bürokrasisinin kamu yönetiminin kamu disiplini çerçevesinde değilde, illegal bir yapı üzerinden nasıl yönetildiğinin ve teslim alınmak istendiğinin, bir generalin astsubaydan nasıl emir aldığı, bir doktorun hastanedeki bir hizmetliden nasıl emir aldığı, bir profesörün üniversitenin yanındaki bir esnaftan nasıl emir aldığının 6 aylık fotoğrafına baktığınızda, 15 Temmuz'da aslında hangi uçurumdan dönüldüğünü herkesin daha iyi gördüğünü kaydetti.
Külünk konuşmasında şunları söyledi:
''15 Temmuz, bir hükumet darbesi modeli değildir, 15 Temmuz doğrudan bir devlet darbesidir. Devlet darbesiyle hükumet darbesi farklıdır. Hükumet darbesi, mevcut hükumeti alıp yerine yenisini getirmektir, ama bu doğrudan devleti çökertmek üzere yapılmış bir kalkışmadır. 15 Temmuz, 1923'te bu milletin kurduğu cumhuriyetten bir rövanş almanın girişimidir. Çünkü, hedef doğrudan cumhuriyetti, çünkü hedef doğrudan devletti, çünkü hedef doğrudan bağımsızlığımızdı. Onun için, 15 Temmuz bugün bir kere daha 6 ay geriye dönüp baktığımızda bir devlet darbesiydi, devlete darbeydi, devleti çökerterek teslim almaktı. Bunu hedefi de, orta doğuda etkisizleştirilmiş, kendi kontrollerinde bir ordu, kendi kontrollerinde ve iddiası olmayan bir Türkiye ve orta doğuda sınırları yeniden çizilecek bir çizilirken de bu süreçte iddia sahibi olmayan bir Türkiye idi. Yani, Suriye'de harta yeniden çizilirken, Irak'ta harta yeniden çizilirken Musul'u, Cerablus'u, El Bab'ı konuşmayacak bir Türkiye.''
15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, önümüzdeki 100 yıllık şekillenmede, Türkiye'nin Ankara'nın etrafına sıkıştırılacağını kaydeden Külünk, ''Eğer o gece başarılı olsalardı, kurdukları oyun başlarına geçmeseydi, milletin iradesi sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde o ayağa kalkış gerçekleşmeseydi Türkiye Ankara'nın etrafına sıkışacak, Türkiye merkez güç olma özelliğini kaybedecekti'' dedi.
- ''Atatürk'ü zehirlediler''
Külünk, konferansta yaptığı konuşmada, Atatürk'Ün de bazı güçler tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti.
Kendisinin okuduğu kayıtlarda Atatürk'ün zehirlendiğinin ifade edildiğini belirten Külünk, fetö belasını Türkiye'ye musallat eden güçlerin Atatürk'ü de zehirlediğini belirtti.
Külünk şunları kaydetti:
''Ben okuduğum kayıtlarda diyor ki, Atatürk zehirlendi. Ama zehirlenmeyi açıklamayın altından kalkamazsınız. Peki kim zehirledi? Mustafa kemal'i zehirleyenler, fetöyü bu ülkenin başına bela edenlerdir. Mustafa Kemal diyor ki, çok zengin olabiliriz ama illa milli bağımsızlığımız olmalı. Önce milli bağımsızlığımız diyor. Ne olursa olsun bağımsızlığımız diyor, biz bunlara boyun bükemeyiz diyor. Zaten gazinin çok denklemli dış politikasını gördükleri için Sovyet dengesini batı ittifakı karşısında çok iyi dengelediği için, Mustafa Kemal'in bu iki karşılıklı çatışmadan ve güçler arası mücadeleden Türkiye'yi sıyırıp bir yeni devlet inşa etme başarısını gördükleri için vede gazinin Türkiye'yi kamu iktisadi teşekkülleri eliyle bir milli burjuvazi üretme noktasındaki adımlarını gördükleri için 1938'de aldılar. Mustafa Kemal'i aldıklarında İsmet paşa ve arkadaşlarının ilk yaptığı iş ney biliyormusunuz? Onun kadrosunu tasviye etmek ve önce İngilizlele sonra da Fransızlarla üçlü ittifak anlaşması yapmak.''
Yükleniyor...